ÖZEL HABER! Afganistan’da karanlık dönem! Esedullah Oğuz anlattı!

Yazar ve gazeteci Esedullah Oğuz’un dünkü Facebook paylaşımları ve konuk olduğu canlı yayınlarda Afganistan’ın içler acısı hali. Esedullah Oğuz’un kaleminden aktarıyoruz…

Mezari Şerif’in düşmesiyle sıra Kabil’e geldi, onun da eli kulağındadır. Böylece, Afganistan yeniden özgür dünyaya ait ne varsa hepsine karşı olan ilkel Taliban yönetiminin altına giriyor.

Kuzeyin iki büyük ismi Dostum ile Ata Muahmmed Nur’un hiç direnmeden Özbekistan’a kaçmaları, sadece kendileri için değil, onlara gönül bağlayan hayranları için de utandırıcı oldu. Bazı fanatik hayranlarının ısrarla ileri sürdüğü savunma şu: “Kabil hükümeti ve ordu onlara ihanet etti, yoksa kaçmazlardı. “

Yedi yaşındaki bir çocuğun bile aylar öncesinden bildiği bu gerçeği, bu beyler bilmiyor mu? Geçen hafta Kabil’de Cumhurbaşkanı Gani ile günlerce oturup toplantı yapan, Dostum değil miydi? Hiçbir şey anlayamamış mı? Geçtiğimiz 2-3 ay içerisinde 200 kadar ilçede ordu birlikleri hiç direnmeden geri çekilirken veya teslim olurken, Ata ile Dostum bunda bir tuhaflık olduğunu fark etmemiş mi? Diyelim ki bütün bunları fark edemedi. Üç gün önce Herat’ta İsmail Han’ın başına gelenleri de mi anlayamadılar? Bir insan bu kadar saf ise, hemen burnunun dibindeki tehlikeyi bile göremiyorsa, ona ne demeli, siz karar verin .

Benim ne Dostum ne de Ata hiçbir sözde liderle şahsi bir sorunum yok, ben sadece gördüğüm ve doğru bildiğim şeyleri yazıp çiziyorum. Kadimi Türk yurdu Güney Türkistan’ın ve genel olarak ülkem Afganistan’ın Taliban gibi vahşi ve ilkel bir örgütün eline geçmesi, sizin kadar benim de canımı acıtıyor, zoruma gidiyor. Eğer lider dediğimiz insanlar gerçekten lider olsaydı, bunların hiçbiri başımıza gelmezdi.

Foto galeriyi gezmek için fotoğrafların üzerine tıklayın. Geri dönmek için “Habere geri dön” ya da BI DAKKA logosuna tıklayın.

TV’deki yorumlarımda hep şunu savundum: “Bugünkü liderler, 20 yıl öncesinin liderleri değil. 20 yıl önce yani 11 Eylül 2001 saldırılarından önce gerek Ata gerekse Dostum’un ölüm korkusu yoktu, zira kaybedecek hiçbir şeyleri yoktu. Tüm mal varlıkları, üzerlerindeki askeri parka ile babadan kalma eski bir ev. Ama son 20 yılda bu insanlar milyonlarca dolar servet edindi, yurt dışında yatlar ve katlar aldılar. Modern dünyanın, lüks hayatın tadına vardılar. Artık hiçbiri, Afganistan’da kör bir kurşunla bu lükse veda etmek istemez.

Ayrıca bu liderler fiziki açıdan da eskisi gibi değil. 20 yıl önce 45-50 yaşlarında olan bu liderler bugün 65-70 yaşlarında. Yani bir savaş anında bu liderler, kesinlike eskisi gibi direnmezler ve kaçarlar. “

Bu sözlerim dün aynen gerçekleşti. Ata ve Dostum yanlarında binlerce silahlı asker ve yüzlerce zırhlı araç olduğu halde hiç direnmeden Özbekistan’a kaçtılar. Üstelik kendilerini ve yakınlarını kurtarırken, onlar için canlarını vermeye hazır binlerce askerlerini Taliban’ın insafına terk ettiler. Böyle insanlara lider demeye devam edenlerin akıl sağlığından şüphe ederim.

Fanatik Dostum ve Ata hayranlarına naçizane tavsiyem şu: lütfen Allah’ın size verdiği ve adına akıl veya zeka denen şeyi kullanın ve sizin güveninize layık olmayan bir takım insanlara körü körüne bağlı kalmak yerine onları amellerine göre değerlendirin, doğru yaparsa destekleyin, yanlış yaparsa da eleştirin. Tıpkı benim yaptığım gibi. Ancak böyle yaparsak, içimizden doğru insanları çıkarabiliriz ve ülkemizi kurtarabiliriz. En ufak bir zoru görünce kaçan insanlara tapmaya devam ederseniz, ülkemiz de düzelmez, kendimiz de huzur bulamayız.

Dostum’un köşküne dikkat edin; Şıbırgan gibi sıradan bir Afgan kentinde Arap şeyhlerinkini andıran bir köşk, enfes halılar, lüks mobilyalar, her odada kocaman Led tvler. Onlarca zırhlı araç, yüzlerce de lüks cipler. Peki, Dostum bunları kendi maaşıyla, helal yoldan mı kazandı? Zaten bugünkü faciayı hazırlayan, sözde liderlerin bu şatafatı, her şeyi kendi ceplerine atıp halkı görmezden gelmesi yüzünden değil mi?

Dikkat edin, Dostum’un köşkünü yağmayalan Taliban militanlarının hepsi Özbek. Yani Dostum kendi insanlarının güvenini ve desteğini kaybettiği için bu halde. Özbeklerin ve Türkmenlerin desteği olmasaydı, Taliban belki de kuzeyde bu kadar hızlı ilerleyemeyecekti. Daha düne kadar beyaz kefen giyip ya kefen ya lider diye bağıran sözde fedailer nerede?

Tv röportajları, makaleler ve kitap çalışmalarından oluşan yoğun bir programım olduğu için sosyal medyaya bir süre ara vereceğim. Çünkü abuk sabuk tartışmalarla çok zaman kaybediyorum. Zamanımı daha iyi ve daha faydalı bir şekilde değerlendirmek istiyorum. Ama yazılarımı ve röportajlarımı her zamanki sayfamdan dostlarla paylaşmayı sürdüreceğim.

Benim görüşüm belli. Şu ana kadar hiçbir lider veya makam mevki sahibi karşısında eğilip bükülmedim, bundan sonra da buna niyetim yok. Hakaret içermeyen her türlü eleştiriye açığım, katılmasam da saygı duyarım. Ama hakaret edenlere özelden gerekli cevabı verdikten sonra onları engelliyorum.

Saygılarımla

Esedullah Oğuz